Manşet

11 Mart 2016 Cuma

Bilinç


  1. Kişinin kendisine, yaşantılarına, çevresine, öteki kişilere, bir bütün olarak içinde yaşadığı dünyaya ilişkin farkındalığı, yaşanan deneyimlerden kendiliğinden doğan kendinin farkında olma görüngüsü;
  2. Öznenin duygularına, algılarına, bilgilerine ve kavrayışlarına bağlı olarak kendini anlama, tanıma ya da bilme yetisi;

  3. Bilme edimi ile bilinen içerik arasındaki ilişkiyi her ikisini de içerecek biçimde bir üst düzeyde kurabilme becerisi;
  4. Acı çekme, isteme, bekleme, düş kırıklığına uğrama, korkma gibi belli bir nesnesi bulunan bütün “geçişli” yaşama edimlerini olanaklı kılan ana ilke;
  5. Düşünen öznenin kendisine dönerek, kendisini kendi düşünceleri ile kavraması, kendisine bir başkası olarak dışarıdan bakabilmesi durumu;
  6. “İçebakış” yoluyla zihnin kendi deneyimlerinin gerçekliğini kavrama edimi;
  7. Zihinsel yaşamın geçmiş duyumları, algıları, bilgileri bellekte tutma yeteneği;
  8. Kişinin kendi içinde yaşadıklarına ya da dışarıda olup bitenlere yönelik incelmiş sezgisi, bütün yaşadıklarına ilişkin genel görüşü;
  9. Üzüntü, sevinç, hüzün gibi tek tek yaşantı durumlarına ilişkin kendilik izlenimleri, şeylerin kişiye nasıl göründüğüne yönelik görüngübilimsel yaşantılar bütünü.
Tanımlaması daha çok doğrudan olmasından ziyade dolaylı yollardandır (farkındalık gibi) ve birçok farklı şeyi ifade edebildiği için zordur. Çünkü bilinç ağırlıklı olarak kişisel bir deneyimdir. “Canlı maddenin öğretimini denetleyen özel bir öğretmendir, bazen yeterince eğitilmiş olan öğrencisi, öteki görevleriyle uğraşmak için yalnız bırakır” şeklinde basit ve anlamlı tanımlamaları da varsa da, “bir kişinin kendi varlığının/var oluşunun, duyularının, düşüncelerinin, çevresinin farkında olması” olarak da tanımlanır. İç durumumuzu sorgulayarak bir şeylerin farkında oluruz ve bilinçli bir varlık olduğumuzu hissederiz ve bilincin en önemli noktası da budur. Bilinç, çoğu kez "farkında olma, farkındalık" ile aynı anlamda kullanılır. Yani bilinçli kabul edilen varlıkların “nesnel/dışsal gözlem” ve “öznel/içsel gözlem”leri vardır. Öznelci kuramların tuzağına düşmemek elde değildir. Bilincin bütün tanımları temelde hep aynı gibidir. Ama her tanım “eski bir şişede yeni bir şarap gibi” sunulur. Ya da bazıları “görüntüyü kurtarmak” adına öne sürülmüşlerdir. Tanımı yapacak bir doctor universalis (evrensel bilgin) bulmak mümkün değildir. Ya da bekleyeceğimiz ani bilgisizlikten, ani bilgili bir duruma geçme, ani bir kavrayış (anagnoresis) mümkün gözükmemektedir. (https://tr.wikipedia.org)

Değişik şuur halleri,
Değişik şuur halleri, parapsikolojide insanın uyanıkken bulunduğu olağan şuur halinden farklı şuur hallerini kapsayan bir terim olarak kullanılmaktadır.
Terim ilk kez ABD'li psikoloji profesörü ve parapsikolog olan Charles Tart tarafından ortaya atılmıştır. Elektroansefalograf aygıtının icadı, beyin dalgalarının ölçülebilmesine ve insanın “uyanık şuur hali”nden farklı olan şuur hallerinin sınıflandırılabilmesine olanak sağlamıştır. (Beyin dalgalarını 1924’de keşfeden Alman psikiyatr Hans Berger ile başlayan laboratuvar testleri sonucunda beynin alfa, beta, teta ve delta dalgaları diye adlandırılan elektriksel etkinliklerde bulunduğu saptanmıştır.)
Bu alandaki bilimsel araştırma sonuçlarına göre, örneğin hafif hipnoz, meditasyon, dalgınken düş görme, uyku-uyanıklık arası gibi hallerde beyin, alfa ritmi denilen, 8 Hz. ile 13 Hz. arası dalgalar yayınlamaktadır. Beta dalgaları (14-27 Hz.) ise yalnızca insanın olağan “uyanık şuur hali” sırasında yayınlanmaktadır.
Sınıflandırma,
Kimi parapsikologlar değişik şuur hallerini şu yirmi kategoride sınıflandırırlar:
  1. Rüyanın görüldüğü, hızlı göz hareketleriyle, yavaş beyin dalgalarının yokluğuyla nitelenen uyku hali (rüyalı uyku).
  2. Hızlı göz hareketlerinin yokluğu ve yavaş beyin dalgalarıyla nitelenen uyku hali (rüyasız uyku hali).
  3. Uykuya dalmadan önceki uyku-uyanıklık arası hal.
  4. Tam uyanmadan önceki uyku-uyanıklık arası hal.
  5. Aşırı uyarılma, ilaç alma ya da yoğun konsantrasyon sonucunda oluşan aşırı uykusuzluk hali.
  6. Depresyon, yorgunluk vs. sonucundaki uyuşukluk hali.
  7. Ekstaz (vecd), coşku ya da aşırı olumlu heyecanlanma hali
  8. Histeri ya da aşırı olumsuz heyecanlanma hali.
  9. Fragmantasyon (parçalanma) hali
  10. Hipnotik yolla geçmişe dönme hali (ekminezi sırasında geçmişi tekrar yaşarken içinde bulunulan şuur hali)
  11. Meditasyon hali. Bu şuur hali, alfa dalgalarının sürekliliğiyle,görsel imajinasyonun yokluğuyla ve zihinsel etkinliğin en az düzeyde oluşuyla nitelenir.
  12. Gözler kapalıyken hızlı göz hareketlerinin olmadığı trans hali. Bu şuur hali, alfa dalgalarının sürekliliğinin yokluğuyla nitelenir.
  13. Gözler kapalıyken hızlı göz hareketlerinin olduğu trans hali. Bu bir vizyon almanın, durugörünün, kısaca bir paranormal algılamanın söz konusu olduğu trans halidir.
  14. Dalgınken düş görme hali.
  15. Kişinin iç alemini gözlem hali ya da dış alemle ilişiği olmayan duyumlarla ilgili idrak (algılama) hali
  16. Baygınlık hali
  17. Koma hali
  18. Hafıza ile ilgili bazı haller
  19. Genellikle mistik deneyimlerde karşılaşılan bilinç genişlemesi hali
  20. ”Uyanık şuur hali”nden farklı olmakla birlikte bilinçte bir kararmanın söz konusu olmadığı, şamanizm’de rastlanan şamanik trans hali.

(https://tr.wikipedia.org)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder