Manşet

9 Nisan 2016 Cumartesi

İLETİŞİM



İletişim, iletilen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.




Belirli mesajların kodlanarak bir kanal aracılığıyla bir kaynaktan bir hedefe/alıcıya aktarılması süreci. Örneğin bir konuşmacı (kaynak) ortak bir dil aracılığıyla (örn. Türkçe) kodladığı belirli kelimeleri (mesaj/ileti) ses dalgaları ve hava yoluyla (kanal) dinleyiciye/alımlayıcı (hedef) aktarır. Bu süreçte geribildirim hedefleniyorsa, iletiyi gönderen başad kaynak, hedef/alımlayıcı ise sonat kaynak olarak tanımlanırlar.

İletişimin ögeleri

İletişimi açıklamak için altı temel öge kullanılır:

  • Kaynak (Gönderici)
  • Alıcı (Hedef)
  • İleti (Mesaj)
  • Bağlam (Ortam)
  • Dönüt (Geri bildirim)
  • Kanal (Gönderme biçimi)

Gönderici, duygu düşünce ve isteğin aktarılmasında sözü söyleyen kişi veya topluluklara denir. Alıcı, iletilen sözü alan kişiye veya topluluğa denir. Aynı şekilde ileti, gönderici ile alıcı arasında aktarılmakta olan duygu, düşünce ya da isteğe denmektedir. Bu temel iletişimin gerçekleştiği ortama kanal; gönderici ile alıcı arasındaki iletinin gönderilme şekline yani gönderilen iletinin alıcı tarafından doğru algılanabilmesine bağlam denmektedir. Eğer varsa iletiye verilen her türlü yanıt da dönüt olarak adlandırılmaktadır. Eğer sistemde bir tür şifreleme söz konusuysa ve konuşan iki kişinin birbirini anladığı seslerden oluşan ve belli kuralları olan her doğal dile de kod denir..

İletişim haberleşme olarak kullanılır.

İletişim hakkında


İletişim bir toplulukta veya bir grupta oldukça önemlidir ve sosyal açıdan olmazsa olmaz bir nitelik taşımaktadır. Kişi, sosyal çevrede sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmek için iletişim kurmak zorundadır. İletişim hayatın vazgeçilmez bir gereğidir. Ayrıca ruhsal - bedensel ihtiyaçları gidermek için iletişim oldukça gereklidir. Toplumsal kanun ve kuralları sağlıklı bir biçimde işletebilmek için gereklidir

Göstergeler


Kendi dışında başka bir şeyi gösteren, düşündüren, onun yerini alabilen, sözcük, nesne, görünüş veya olgulara gösterge denir. Yine bir göstergenin gerçek dünyadaki karşılığına imge denir. Sözcükler, resim, şekil, işaret gibi diğer ögelere de gösteren adı verilir. Eğer gösteren olgu akılda birtakım görüntüler oluşturuyorsa; bu da gösterilendir.

İletişimde kullanılan göstergeler


Dil göstergeleri: Söz ve yazıyla gerçekleştirilen her eylem bu gruba girer. İnsan duygu ve düşüncelerini en iyi şekilde dil ile anlatır.

  1. Dil dışı göstergeler: Resim, şekil, işaret, hareket, jest ve mimikler bu gruba girer.
    1. Belirti: Amacı olmayan, istem dışı gelişen doğal göstergelere denir. Belirtide gösteren ile gösterilen arasındaki ilişki nedenlidir. Örneğin; dumanın görülmesi ateşin olduğunu gösterir.
    2. Belirtke: İletişim kurma, bir ileti aktarma, bir bilgi verme amacı içeren göstergelerdir. Gösteren ve gösterilen arasındaki ilişki nedensiz ve uzlaşımsaldır. Örneğin; Trafik levhaları
    3. İkon (görsel gösterge): Dili kullanmadan bilgi ve iletileri aktaran en basit araçlardır. Temelde benzerlik ilişkisi vardır. Örneğin, bir kişinin fotoğrafları, resim, heykel vb.
    4. Simge: Bir toplumda bir gösteren ile gösterilen arasında sürekliliğini koruyan uzlaşımsal ve çoğunlukla da nedensiz olan ilişkiye dayanan görsel biçime denir.
İnsan ve iletişim
Dil

Dil bir iletişim aracıdır. Bilinen iletişim modeli Karl Bühler’in Organum Model (1933) kuramıdır. Bühler, göstergelerin betimleme, ifade etme ve algılama işlevini ayırır. Roman Jakobson 1960 yılında bu modeli altı işlev olarak genişletmiştir. İletişimin standart modeli olarak, bilgi kuramı çerçevesinde Claude Shannon ve Warren Weaver tarafından geliştirilen “ileten- iletilen modeli” (1949) geçerlidir. Dan Sperber ve Deirde Wilson, bu modelin iletişimin açıklanmasına yönelik çok kısa ele alındığını ve bir aracı model yoluyla genişletilmesi gerektiğini gösterir. Sperber ve Wilson’un Relevance (1986) adlı kitapta geliştirdikleri anlam kuramı Grice’in düşünceleriyle bağlantılıdır. Bu kuram, temel olarak anlamın iki ilkesinden oluşmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder